Hayatının büyük bölümünü işi nedeniyle İstanbul ve Adana’da geçiren Oya Gönen, yıllar önce gelip hayran kaldığı için yerleştiği Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı Yenimahalle köyünde meyve üretimi yapıyor.
Hayatının büyük bölümünü işi nedeniyle İstanbul ve Adana’da geçiren Oya Gönen, yıllar önce gelip hayran kaldığı için yerleştiği Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı Yenimahalle köyünde meyve üretimi yapıyor.
Uzun yıllar Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı tarım enstitülerinde bitkisel araştırma görevlisi olarak görev yapan 65 yaşındaki Gönen, işi nedeniyle belirli aralıklarla geldiği Trakya’da 21 yıl önce ilk kez ziyaret ettiği Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı Yenimahalle köyüne bağlandı.
Hayalini kurduğu köy yaşamına kavuşmak için emekliliğe ayrılan Gönen, 2006 yılında köye taşınarak arazi satın aldı.
Gönen, 400 dönüm arazide kurduğu kayısı, şeftali, armut ve ayva bahçelerinde üretime başladı.
Kimi zaman çizmeleri, kimi zaman beyaz tulumu, kimi zaman traktör üzerinde üretime katkı sağlayan Gönen, elde ettiği meyveleri yurdun her bölgesine gönderiyor.
Gönen, bitkisel araştırma görevlisi olarak çalıştığı dönemde edindiği tecrübelerden de faydalanarak, ağaçların bakımı, verimi ve ilaçlanması konularında başarılı çalışmalar yapıyor.
Köyün sessizliği ve doğanın eşsiz güzelliği arasında sanatsal faaliyetlerine de ağırlık veren Gönen, pastel boya ile bahçesinde çalışan işçilerin, köylülerin ve meyveleri tuval ve kağıtlara resmediyor.
Gönen, hazırladığı 100’e yakın eser ile Adana’da yaşlılar yararına sergi açmayı planlıyor.
“Köyde çok daha rahat hissediyoruz kendimizi”
Gönen, AA muhabirine, büyük şehirlerde yaşamanın cazip ama bir o kadar da zor olduğunu söyledi.
Hayatının büyük bir bölümünü büyük şehirlerin karmaşası ve stresi içerisinde geçirdiğini anlatan Gönen, yaşının ilerlemesi nedeniyle köyde yaşamayı tercih ettiğini kaydetti.
Meyve bahçelerini, tarlaları çok sevdiğini belirten Gönen, işi nedeniyle Trakya’ya çok geldiğini ve ilk geldiği gün Kırklareli’ne ayrı bir ilgi duyduğunu ifade etti.
Bir gün iş nedeniyle geldiği Yenimahalle köyüne aşık olduğunu anlatan Gönen, şöyle konuştu:
“Buralarda bahçe kurup, bu bahçelerde yaşamayı ve çalışmayı düşündüm. Çünkü ben bahçeyi ve tarımı çok seviyorum. Emekli olduğumda topraksız, tarımsız, bahçesiz yaşayamayacağım için geleceğimi düşünerek bu köyden arazi aldım. Bu arazilere kayısı, şeftali, armut ve ayva fidanları diktim. Bahçelerin tüm işlerini kendim yapıyorum. Hasat zamanı da 12 kişilik bir kadro ile hasat çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul’da yaşamak çok cazip ama çok zor. Hayat çok zor, trafik zor. Köyde çok daha rahat hissediyoruz kendimizi. Daha rahat yaşıyoruz. Daha yavaş, daha slow city (yavaş şehir) özlemi var herhalde, yaşımızın ilerlemesi nedeniyle.”
Meyve bahçelerinde hobilerini de yapmaya zaman bulduğunu aktaran Gönen, şöyle devam etti:
“Hobilerimde resim yapmak var. Çok seviyorum resim yapmayı. Lisede resim bölümündeydim. Bunun eğitimine inandığım gibi ressamlardan da eğitim aldım. Burada köyde ne yapacağımı düşünürken soft pastel yapabileceğime karar verdim. Köy ve köylü resimleri yapmayı çok seviyorum, dalında, ağaçta meyve veya tarlada ürün, çiftçilerin veya köylülerin portelerini yapmayı seviyorum. Kendimi çok huzurlu ve mutlu resim yaparken hissediyorum.”
Gönen, eserlerini sergilemeyi düşündüğünü, ilk sergisini Adana’da yaşlılar yararına açacağını kaydetti.
İkinci sergisini de köyde açacağını anlatan Gönen, “Burada çok mutluyum. Bahçelerde resim yapıyorum, dolaşıyorum, yürüyüşümü yapıyorum, çalışıyorum. Mutlu yaşamak için köyü tercih ettim.” dedi.
Sofya ve İspanya’da düzenlenen sergilerde eserlerinin sergilendiğini dile getiren Gönen, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında da kişisel sergiler açmayı planladığını sözlerine ekledi.