Adana‘da kontrolden çıkan lüks otomobil otobüs durağına çarptı. Kazada 2’si ağır 7 kişi yaralandı.
Kaza, Çukurova ilçesine bağlı 100. Yıl Mahallesi Dr. Sadık Ahmet Bulvarı’nda meydana geldi. İddiaya göre, Uğur A. 01 AHS 142 plakalı BMW marka otomobilinin direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan otomobil otobüs durağına çarparak durabildi. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi.
Kaza sırasında durakta bulunan Osman K., Metin C., Hüseyin K., Aysel K., Nursever K., Çınar K. ile otomobil sürücüsü Uğur A. yaralandı. Yaralılar kentteki çeşitli hastanelere kaldırılırken, Osman K. ve Metin C.’nin hayati tehlikesi olduğu öğrenildi. Kazadan hemen sonra çekilen görüntüler ise dehşeti ortaya koydu. – ADANA
Çukurova sıcağında narenciye odunları mangal kömürüne dönüşüyor
ADANA – Adana’nın Kozan ilçesinde narenciye ağaçlarının kesildikten sonra mangal kömürü üretimi için haftalarca süren meşakkatli yolcuğu başladı. Çukurova sıcağında ekmek paralarını ateşten çıkaran kömür üreticileri günler süren mesailerini sürdürüyor.
Çukurova’da termometreler 39 dereceyi gösterirken kesilen narenciye ağaçları mangal kömürü olarak ekonomiye kazandırılıyor. 100 ton narenciye odunundan 20 ton mangal kömürü üretimi yapılırken odunlar özel olarak oba şeklinde dizilerek içine yerleştirilen saman ve üstüne kapatılan toprak ile içten içe yakılarak haftalarca süren yakma tekniği ile mangal kömürüne dönüşüyor.
Mangal Kömürü üretiminin zorlu bir mesaisi olduğunu aktaran Mehmet Duyar, “Yaklaşık 10 senedir bu işi yapıyoruz. Bu sıcakta sabah 7’de kalkıyoruz akşam 5’e kadar mesai yapıyoruz. Zorlu bir mesai. Ağaçlar kamyonla geliyor burada döküyoruz özel olarak diziyoruz. Burada en erken 15 günde mangal kömürü oluyor. Ama bir ayı da bulabiliyor. Bu sene 20 TL’den başlıyor kömür fiyatı ama odun fiyatı artıyor ama kömür fiyatlarında bir artış yok. Burada mesai bitmez yoğun ve zor bir mesaimiz var” diye konuştu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi
Adana’da uyuşturucu operasyonu: 2 tutuklama
ADANA – Adana’da düzenlenen uyuşturucu operasyonlarında 2 kişi tutuklandı.
İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri merkez Yüreğir ilçesine bağlı Levent Mahallesi’nde bir eve düzenledikleri operasyonda 1,11 gram esrar, 0,56 gram sentetik kannabinoid, 3 sentetik ecza, 0,32 gram lyrica tozu ve 0,36 gram metamfetamin ele geçirildi. Ev sahibi Eşref T., gözaltına alındı.
Ayrıca ekipler merkez Seyhan ilçesine bağlı Çınarlı Mahallesi’nde de bir eve düzenledikleri operasyonda 23 pakette 21,18 gram esrar ele geçirdi. Ev sahibi Yaşar D., gözaltına alındı. Yaşar D. ve Eşref T., sevk edildikleri nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Adana’nın Kozan ilçesinde 16 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan şahıs yakalandı.
Kozan İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, birçok suçtan 16 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan bir şahsı, fiziki takip sonucu yakaladı.
Şahıs, cezaevine gönderildi.
Antalya’nın ihraç domatesi Erciş’te hayat buldu
Antalya’nın meşhur ihraç domates fidesi Kuantum F1, Van’ın Erciş ilçesinde deneme maksatlı ekilmesine rağmen yüksek verim bekleniyor.
Adana’da tarımla uğraşan Yılmaz Baştaş, Antalya’nın meşhur Kuantum F1 ihraç domates fidesini Ercişli çiftçi Bilal Hamuryen’in desteğiyle ilçeye ekmeye karar verdi. Ziraat mühendislerinin yapmış olduğu çalışmalar ve analizlerle Erciş’in toprağı ve suyunun verimli olduğunun anlaşılması üzerine deneme gayesi ile ekilen domatesten yüksek verim bekleniyor.
Adana’dan gelen çiftçi Yılmaz Baştaş ise Adana bu bölgeye bir fizibilite çalışması için geldiklerini söyleyerek, “Bu bölgede kuantum denen domatesi deneme gayesi ile 4,5 dönüm alana ektik. Kuantum domates, Antalya’nın ihraç edilen bir üründür. Çok kaliteli bir üründür. Raf ömrü uzun ve bu bölgeye de uygun olduğunu gördük. Bu domatesi biz burada 4,5 dönümde deneme gayesi ile ektik. Ürün kalitesinin çok yüksek olduğunu gördük. Tonajının yüksek olduğunu gördük. Bu bölgeye de bir gelir getireceğini tahmin ediyoruz. Buradaki çiftçilerimiz bu domates çeşidini incelerseler, bu bölgede ekonomik olarak bayağı bir katkı sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.
Erciş’teki topraklarda ekim yapmasını sağlayan çiftçi Bilal Hamuryen’e de teşekkür eden Baştaş, “Amacımız daha çok çiftçinin bu domates fidesiyle tanışması ve daha çok alana bu domatesin ekiminin sağlanması olacaktır” ifadelerini kullandı.
Tarladan domates alan Metin Kılıç isimli vatandaş, Erciş’te ikamet ettiğini belirterek, “Kışlık domates ihtiyaçlarımız vardı. Adana’dan gelen çiftçimizin Erciş’te kuantum asma domateslerini ürettiklerini duyduk. Bunun üzerine Çelebibağı Mahallesi’ne gelip buradan domates aldık. Domatesler gayet kaliteli ve tatlıdır. Erciş halkımıza da tavsiye ederiz. Gelip buradan kışlık ihtiyaçları için domates alabilirler” dedi.
Adana’da bir grup, siyasi partide kendisine güven sağlayıp daha sonra 550 bin lira dolandırıcılık yaptığını öne sürdükleri kozmetik dükkanı sahibi şahıstan şikayetçi oldu. Şahsın şuanda Diyarbakır’da olduğu ve dolandırdığı başka kişiler tarafından dövülerek hastanelik edildiği öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, Merkez Sarıçam ilçesinde 2 sene önce yeni kurulan bir siyasi partinin ilçe gençlik kollarına kayıt yaptıran kozmetik dükkanı sahibi E.G. (30), burada yönetim ile samimiyet kurdu. Yaklaşık 2 sene boyunca partiyle birçok faaliyete katılan E.G., güven sağlayarak partide sevilen kişi oldu.
‘Mal alacağım’ diyerek dolandırdı
İddiaya göre E.G., Haziran ayında parti yönetimindeki D.T., İ.Ç., D.T., M.A. ve C.Z.’den ‘Çok acil mal almam lazım. 1 ay sonra borcumu öderim’ diyerek toplamda 550 bin lira para topladı. Parti yönetimdeki bazı kişiler adına da kredi çektiren E.G., aldığı paralarında bir kısmını eşinin, bir kısmını da kayınbiraderi ve arkadaşının hesabına aktarttı.
Borçları ödemedi, hastanelik oldu
Aradan 1 ay geçmesine rağmen E.G.’den parasını alamayan M.A., parti yönetimine durumu anlattı ve kendisi gibi 4 kişinin de mağdur olduğunu öğrendi. Bunun üzerine toplanan 5 kişi, birçok kez E.G.’ye ulaştı ancak paralarını bir türlü alamadı. Son olarak, geçtiğimiz hafta E.G.’ye ulaşan M.A., ‘Ağabeyim Diyarbakır’a gidiyorum. Gelince borçlarınızı vereceğim’ cevabını aldı. Ancak Diyarbakır’a giden E.G., burada da iddiaya göre dolandırdığı başka şahıslar tarafından darp edilerek hastanelik edildi ve genç adamın şuanda hastanedeki tedavisinin sürdüğü öğrenildi.
Suç duyurusunda bulundular
E.G. tarafından dolandırıldıklarını öne süren 5 kişi, geçtiğimiz gün Adana Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulundu. Açıklamalarda bulunan M.A, kredi çekerek E.G.’ye 250 bin lira verdiğini söyledi. “E.G., mal alacağını, borçlarının olduğunu ve bunun için yardımcı olunmasını istedi. Ben de yardım etmeyi kabul ettim ancak çok fazla elimde nakit olmadığını belirttim. Bunun üzerine gittik kredi çektik ve paraları teslim ettim. 1 ay sonra parayı vereceğini söyledi ancak 2 ay geçti halen parayı alamadık. En son bize Diyarbakır’a giderken aradı. Cuma günü dönünce parayı teslim edeceğini söyledi. Ancak sonra bir haber geldi ‘E. yoğun bakımda’ dediler. Diyarbakır’da da birkaç kişiyi dolandırmış ve onlar da komalık etmiş” ifadelerini kullandı.
“Başka insanlar bu tuzağa düşmesin”
250 bin liralık mağduriyeti olduğunu vurgulayan M.A., “Benim şimdi 250 bin lira mağduriyetim var. E. arabamı bile satmayı göze almıştı. ‘Olmaz’ dedim. Bizler bu duruma düştük, diğer insanlar bu duruma düşmesin istiyoruz. Gereken biran önce yapılsın. Yardım etmek istedik, dolandırıldık” dedi.
“Her şey güzel olacak diye beni oyaladı”
Kredi çekerek ve kredi kartından nakit avans kullanarak yaklaşık 150 bin lirayı E.G.’ye teslim ettiğini öne süren İ.Ç. ise şunları söyledi:
“E. bana çok sıkıntıda olduğunu ve dükkanına mal alacağını söyledi. ‘1 ay sonra paranı vereceğim’ dedi. Ben de ‘E. bende para yok’ dedim. Bunun üzerine gittik kredi çektik, kredi kartlarından nakit avans kullandım. Hatta bunları yaparken, ‘E. bu işin ucunda ölüm, kalım var. Bir şey olursa ben ne yapacağım’ bile dedim. Oda ‘abi hiçbir şey olmayacak, 1 ay sonra paranı vereceğim’ dedi. ‘Her şey daha güzel olacak’ falan da diyerek bir ton nasihat etti. Birkaç gün telefon trafiğimiz oldu. Sonra ulaşımın kopacağı hissiyatını hissettim. Hatta birkaç defa bir araya geldik, konuştuk. Ancak ödeme günleri geldiğinde, ‘Abi böyle halledeceğim, şöyle halledeceğim’ diye söylemlerde bulundu. Sonra ortak bir grubumuzda bir mesaj geldi. Bu durumda yalnız olmadığımı ve benim gibi diğerlerini de dolandırıldığını öğrendim. Bugün de savcılığa şikayetimizi ilettik. Ne yapacağım bilemiyorum.”
Öte yandan E.G.’ye ulaşılamazken Diyarbakır’da yoğun bakımda tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
AK Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili olan Ömer Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır” dedi.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaret ettikten sonra AK Parti il başkanlığına gelerek burada gündem hakkına ve muhalefet parti hakkında açıklamalarda bulundu.
Çelik, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyaretinden sonra AK Parti Adana İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Çelik burada yaptığı konuşta, “Seçimlerden bu kadar zaman geçtikten sonra bütün Türkiye çok garip bir tartışmayı maalesef izlemek zorunda kaldık. Bu garip tartışma esasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda kalmak ve kendi tek adam rejimini Cumhuriyet Halk Partisi’nde sürdürmek için ortaya koyduğu çeşitli argümanlar ve yaklaşımlar. Her gün yeni bir durumla karşılaşılsa da temel olarak seçimden bu tarafa sayın Kılıçdaroğlu ve bu çizgiyi sürdüren birkaç kişi sürekli olarak seçimlerin meşruiyetini tartışmaya açmaya çalışıyorlar. Seçimler şöyle kazanıldı, böyle kazanıldı diyerekten. Tabii bu tartışmayı yürütenlerin aslında bütün seçim kampanyaları boyunca Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin en meşru derelerine saldıran bir kampanyanın parçası olduğunu unutmamalı” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’ni yanlış bir siyasi çizgiye sürüklendiğini vurgulayan Çelik, “Bütün seçim kampanyası boyunca ne kadar terör örgütü varsa çıktı onlara desteklerini ilan etti ama Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bunun karşısında biz terör örgütlerinin desteğini reddediyoruz. Biz meşru bir alanda seçim yapıyoruz diyebilecek bir dirayeti göstermemek. Bu durum sürekli olarak seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmak gibisinden maalesef Cumhuriyet Halk Partisi’nde son derece yanlış bir çizgiye sürüklüyor” dedi.
Türkiye’de seçim sonuçlarının meşruiyetini tartışmaya açanlar geçmiş zamanlarda her zaman darbeciler ve vesayet rejimi taraftarları olduğuna dikkat çeken Çelik, şunları kaydetti:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde maalesef böyle kötü bir sabıka vardır. Seçimleri kaybettiği zaman, geçmişte askeri vesayet ve yargı vesayeti üzerinden meşru seçimleri baltalamaya ya da sabote etmeye dönük bir siyasi gelenekleri vardır. Bu gelenek kuşkusuz demokrasiyle uzlaşmamaktadır ve kuşkusuz demokratik bir gelenek değildir. Cumhuriyetin temel değerlerine de her zaman zarar vermiştir. Ama şimdi ilk defa doğrudan Kılıçdaroğlu’na birkaç arkadaşının sahiplenmesiyle seçim sonuçlarını kendi kendilerine tartışmaya açtıklarını gördüm. Tabii bunun millet nezdinde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Demokratik kültürde bir karşılığı yok. Siyasi tarihimizde de sadece kötü ve kötü niyetli bir yaklaşım olarak tarihe geçmekten başka da bir akıbeti olmayacak ama bir siyasi parti genel başkanının meşru seçimlerin sonuçlarını kendince tanımadığını söylemesi ve bunu bir şekilde tartışmaya açmaya çalışması kuşkusuz siyasi hayatının bu aşamasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yapıştıracağı en kötü etiket olmuştur”
“Kılıçdaroğlu hayatı boyunca yenilmeye mahkümdur”
Kılıçdaroğlu’nun hayatı boyunca hiç seçim kazanmamış ve sürekli yenilmeye mahkum olduğunu belirten Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun bunun gereğini yapması gerekiyor. Siyasi etikten bu kadar çok bahseden birisinin kendisinin seçim kaybetmesine rağmen üst üste bu derece kendi partisinde bir tek adam rejimi kurmaya çalışması bir siyasi etik, bir siyasi ahlak meselesi değil midir? Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun demokratik yolla şeffaf bir biçimde yapılmış yüksek katılımla gerçekleşmiş seçimlerde en yüksek oyu almış AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı eleştirmek yerine kendisinin ortaya koyduğu mağlubiyetin siyasi ahlak vereceğinden ve siyasi etik penceresinden değerlendirmesini yapması ve bununla yüzleşmesi gerek” diye konuştu.
“Kılıçdaroğlu koltuğunu korumak için milli iradeye saldırdığı apaçık ortadadır”
Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını ifade eden Çelik, “Siyasi etik ve ahlaktan bahsediyorsak sürekli olarak kendi partisinden ve ittifak ortaklarından sakladığı protokoller ortaya çıkıyor. Her gün yeni bir tartışmayla karşı karşıya akıllanıyor. Birtakım partililer ortaklarından gizli kendi siyasi partisinden bile gizleyerek kendi siyasi heyetinden bile gizleyerek birtakım protokoller imzaladı, birtakım anlaşmalar yaptı ortaya çıkıyor. O zaman sormak gerekir. Bu şekilde kapalı kapılar ardında karanlık bir siyasi süreç yürütmenin siyasi ahlak bakımından ve siyasi etik bakımından bedenin ne olması gerekir ve neticesinin ne olması gerekir? Dolayısıyla biz Kılıçdaroğlu’nun kendi koltuğunun meşruiyetini kaybetmesiyle ilgili tartışmaları örtbas etmek için milli iradeye saldırdığını net bir biçimde görüyoruz. Bunu siyasi tarihimizde çeşitli zamanlarda yönelt halk partisi yönetimi içinden çeşitli zamanlarda yapanlar oldu. Bizim dönemimizde de buna cüret edenler oldu. Ama her seferinde milli iradeye çarparak bunun cevabını aldılar. Dolayısıyla biz sayın Kılıçdaroğlu’na pek umudumuz kalmasa da demokratik perspektiften, siyasi ahlak perspektifinden kendisinin şu anda koltukta kalma ısrarının ve gizli protokollerle kendi partisini düşürdüğü durumu değerlendirmesi gerektiğinin tekrar hatırlatılması gerektiğini ifade ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Kılıçdaroğlu partisini sürekli yanlış tarafa sürüklüyor”
Türkiye’de insanların hayat tarzlarının sürekli tehdit altında olduğu iddialarına yanıt veren Çelik, “Bizim iktidarlarımız döneminde Türkiye’de herkesin inandığı gibi yaşaması hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konumunda adımla atılırken karşımızda askeri vesayet ve yargı vesayetinin hemen yanında Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi çizgisi oldu. Ne zaman Türkiye’de hak ve hürriyetler rejimini genişletmek üzere bir adım atmışsak sürekli olarak karşımıza Cumhuriyet Halk Partisi çıkardı. En son bunu beceremediğinde, bunu engelleyemediğinde de mutlaka konuyu Anayasa Mahkemesine götürüp iptal ettirmek isterdi. Dolayısıyla önce kendi siyasi tarihle, kendi siyasi tavrıyla yüzleşmesi gerekir. Bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup başkan vekili olduğu, genel başkan olduğu dönemlerde dahi bu siyasi çizgiyi sürdürmüşler, hak ve hürriyetler rejiminin genişletilmesi konusunda atılan her adıma karşı durgun bir tavır ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla bütün bunları değerlendirmeden tutup da Türkiye’de iktidarın, vatandaşlarımızın bir kısmının hayat tarzlarına tehdit ettiği gibisinden bir yaklaşım ortaya koymasının gerçeklikle hiçbir alakası yoktur. Burada önemli olan Kılıçdaroğlu’nun hukuk açısından da siyasi açıdan da aslında genel başkanlığı döneminin sona erdiği bir dönemdir. Nitekim genel başkan olarak hukuki açıdan da durumu tartışmalı olmasına rağmen bunu sürdürmeye devam etmektedir. Bu tartışmayı örtbas etmek için sürekli olarak seçim sonuçlarına saldırmakta, kendince toplumsal fay hatlarına cinnet etmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de hiçbir şekilde milli güvenlik sorunu yoktur”
Türkiye’de devletimizin her hangi bir güvenlik sorunun üstesinden geleceğini belirterek Türkiye’de bir güvenlik zaafı olduğuna dair ortaya koyduğu açıklamaları hepsinin yalan olduğunu söyleyen Çelik, “Netice itibariyle de hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. En son hatırlarsanız seçimlerin ikinci turunun yapıldığı gece ikinci turunun sonuçların açıklanmaya başlandığı geceden önce bir açıklama yaptı. Seçim gecesi hiç kimse sokağa çıkmasa Türkiye’de büyük olaylar olabilir, büyük provokasyonlar olabilir. Biz de dedik ki Türkiye’de devletin ve güvenlik kurumlarının baş edemeyeceği bir güvenlik zaafı varmış gibi bir yaklaşım ortaya koymanız yanlıştır. Kendi devletinizi ve kurumlarınızı zaaf içinde gösterip bu provokasyon söyleminden uzak durmanız gerekir. Netice itibariyle ne oldu? Kendisinin söylediğinin yalan olduğu ortaya çıktı. Seçim gecesi bütün siyasi partilerden vatandaşlarımız hem sandık başlarındaydı. Hem sokaklardaydı. Türkiye güvenli bir biçimde ufak tefek olaylar hariç herhangi bir sistematik olay olmadan gayet güvenli bir biçimde seçimleri yaptı ve süreci tamamladı” diye konuştu.
“Türkiye yüzyılı kadınların yüzyılıdır”
Konuşmasının sonuna gelirken Kadın A Milli Voleybol takımının şampiyonluğunu kutlayan Çelik, Türkiye yüzyılı aynı zamanda kadınların yüzyılıdır demiştik. Bunun son örneği olarak, dün gece hepimizin göğsünü kabartan bir biçimde kadın A milli voleybol takımımız Avrupa’nın da en büyüğü olduğunu gösterdi. Filenin sultanları aynı zamanda Türk kadınlarının gücünü, istiklal maaşımızı Avrupa Birliği’nin başkenti sayılabilecek bir yerde okutarak bütün dünyaya göstermiş oldu. Biz bu kardeşlik iklimi, barış iklimi içerisinde yolumuza devam edeceğiz. Onun dışındaki ortaya koyulmaya çalışılan kendi koltuklarını koymak, kurmak için ortaya koydukları bu provokasyonlarla bu manipülasyonlarla da bu dezenformasyonlarla da mücadelemizi en güçlü şekilde sürdüreceğiz ve bu yalan siyasetine hiçbir alanda geçit vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Adana’da, depremlerde ağır hasar alan binanın, kontrollü yıkım sırasında sokağa devrilmesi sonucu yakındaki bir iş yerinde de hasar oluştu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde ağır hasar alan merkez Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki 9 katlı Övgü Apartmanı’nda, iş makineleriyle kontrollü yıkım çalışması başlatıldı.
İş makinesiyle kolonu kesilmeye başlanan bina, bu sırada sokağa devrildi.
Çevreye dağılan molozlar, yakındaki bir apartmanın zemin katında bulunan kafede hasara yol açtı.
Kafe sahibi Soner Demiroğlu, AA muhabirine, yıkım sırasında iş yerinin kapalı olduğunu söyledi.
Firma yetkililerinin zararı karşılayacağını bildirdiğini belirten Demiroğlu, “Enkaz kaldırma işlemleri devam ediyor. Süreç ilerliyor, zararımızı şu an kestiremiyoruz. Zaten firma yetkilileri zararı karşılayacak. Yaklaşık 10 gün hizmet veremeyeceğiz.” diye konuştu.
Yapının kontrollü yıkım sırasında devrilmesi cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
– Fiyatı üreticiyi sevindirdi, Çukurova’da türkülü limon hasadı
Türkiye’nin üretim merkezlerinden Adana’da geçen yıl para etmeyince üreticisini üzen limon bu sene dalında 7,5 TL’den alıcı bulmasıyla sevindirdi. Bazı üreticiler hasadı türküler eşliğinde yaptı.
Geçtiğimiz yıl dalında cinsine göre 25 kuruş ile 3 TL arasından alıcı bulan limon bu sene üreticisinin yüzünü güldürdü. Adana’nın Kozan ilçesinde yurt içi ve yurt dışına ihraç edilen limonlar için hasat başladı. Hasadı tarım işçileri türkülerle yaptı. İlçede bahçede 7,5 TL’den alıcı bulan üreticileri sevindirdi. Turunçlu mahallesinden Ahmet Yiğenoğlu, geçen yıl limonuna 1 TL’den alıcı bulamadığı için zor bir süreç geçirdiğini belirterek bu yıl dalında 7,5 TL’den verdik” dedi.
10 dönümlük limon bahçesinde hasada başladığını ifade eden üretici Yiğenoğlu ” 35 bin TL’lik gübre ve ilaç masraflarımız oldu. Bu yıl katile güzel oldu. Bazı bölgelerde dolu yağışı nedeni ile sorun yaşayan üreticilerimizde oldu ama bu yıl kar ettirdi ve dalında 7,5 TL’de alıcı buldu yüzümüz güldü” diye konuştu.
Limon hasadı yapan tarım işçileri, dikenli dallar arasında zorlu bir çalışma gerçekleştirdiklerini dile getirerek bu sene bereketli bir sezon geçirdiklerini söyledi.
Adana’nın Çukurova ilçesinde motosiklet üzerine koyduğu tüpün üzerinde oturan kasklı şahsın tehlikeli yolculuğu görenleri şaşırttı.
Adnan Kahveci Bulvarında motosikletteki tüp üzerinde yolcu görenleri hem güldürdü hem şaşırttı. Bir kaza anında korunmak için kafasına kask takan yolcunun koltuk yerine mutfak tüpüne oturması görenleri hayrete düşürdü. Şahıs tehlikeye aldırmadan tüp üzerinde yolculuğuna devam etti. Bu anlar ise başka sürücüler tarafından görüntülendi. – ADANA